< body>

SU DEĞİRMENİ BELGESELİ

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 12 апр 2025
  • Doğu Karadeniz Bölümü sınırları içerisinde yer alan Yomra ilçesi, sahip olduğu doğal güzellikleri ve ılıman iklim yapısıyla, tipik bir Karadeniz ilçesidir. Yemyeşil ormanları, dik yamaçları ve zengin su kaynaklarıyla şekillenen ilçede, vadilere yayılan yerleşim yerleri, dereler merkeze alınarak kurulmuştur. Dağların zirvelerinden doğup, vadileri yararak denize kavuşan Yanbolu, Yomra ve Şana dereleri; ilçede var olan geleneksel değirmen kültürüne hayat vermiştir. Zorlu tabiatla mücadele eden Yomra insanı, iç kesimlerden denize doğru hızla akan derelerdeki suyun enerjisini fırsata çevirmiş, akarsu yataklarına yakın yerlere değirmenler kurmuştur. Yomra’ya bağlı hemen her köyde, inşa edilen bu basit yapılar, insanların ve hayvanların beslenmesinde hayati rol oynamıştır. Engebeli ve dik arazilere ekilen mısır, arpa ve çavdar gibi tahıllar, buralarda öğütülerek un ve yem haline getirilmiştir.
    Su değirmenleri, Yomra ve köylerinde, günlük yaşamın çekim noktası olmuş, ekonomik ve sosyal hayatı etkilemiştir. Su değirmeninin çalışma sistemi nedeniyle sıra bekleme mecburiyeti, dağınık yerleşme nedeniyle sık görüşemeyen köylülerin sosyal olaylardan haberdar olmasına katkı sağlamıştır. O yıl ekilen ürünlerin durumu, düğünler, ölenler, doğanlar, değirmen önünde edilen muhabbetlere konu olmuştur.
    Yomra’da değirmenler; aynı zamanda, yardımlaşma, dayanışma ve hoşgörünün de yaşandığı mekanlardı. Köyün ortak malı olan bazı değirmenlerin tamiri, bakımı ve işletilmesinde, birlikte hareket edilirdi. Genelde değirmene gitme işini erkekler yapsa da bazen kadınlar da birkaç kadın bir araya gelerek veya erkek bir yakınının yanında değirmene giderdi. Kadınların ve uzak köylerden gelenlerin sıraları, nöbet bekleyenlerin rızası alınarak öne alınırdı.
    Genelde, dört omuz çatılı, kare veya dikdörtgen planlı tek göz binalar olarak inşa edilen değirmenler, basit yapı gibi görülse de kurulacağı yerin seçimi, değirmen aksamının yerleştirilmesi ve işler hale getirilmesi, teknik bilgi ve maharet istemektedir. Yöredeki mevcut değirmenler incelendiğinde, inşa edildikleri yerin, sistemi çalıştıracak enerjiyi sağlayabilecek miktarda suyu bulunan bir dereye yakın olduğu, aynı zamanda taşkınlarda zarar görmeyecek şekilde ve insanların ulaşabileceği bir konuma yerleştirildikleri görülmektedir.
    Dere ile değirmeni bir araya getiren su, aynı zamanda değirmenin hayat kaynağıdır. Su, bir ark yardımıyla dereden taşınarak değirmenin başına getirilir. Su oluğu denilen tahta ya da metal bir aksamla, 70-80 derecelik bir eğimle, yukarıdan değirmen çarkına akıtılır. Yatay su çarkı; üst kısmı geniş alt kısmı dar oluktan gelen suyun tazyiki ile dönen ve ortasına yerleştirilen mil ile değirmenin üst taşını hareket ettiren bir elemandır. Çark ile değirmen suyunu tahliye eden kanallar, değirmenin alt katında bulunur.
    Değirmen taşları, tahılların öğütme işlemini gerçekleştiren en önemli gereçtir. Taşlar üst üste iki tanedir. Bu taşlardan alttaki sabit olup yalnızca üst taş dönmektedir. Taşların öğütme işlemini gerçekleştiren yüzeylerinde açılmış kanallar vardır. Tahılın öğütülmesini kolaylaştıran kanallar merkezden başlayarak kenarlara doğru daralmaktadır. Dönmenin etkisiyle zamanla aşınan kanallar, taraklama denilen işlemle yeniden açılmalıdır. Geçmişte, Yomra’nın köylerinde bulunan değirmenlerin taşları insan eliyle yontulan yekpare taşlardan yapılırken, günümüzde bu işi yapan ustalar maalesef kalmamıştır. Mevcut değirmenlerin taş ihtiyacı, Aksaray ilinden satın alma yoluyla karşılanmaktadır.
    Yörede, hasat edilen ürün kurutulduktan sonra tohumluk, değirmenlik ve hayvan yemi olarak ayrılır. Tohumluklar bir sonraki yıl için saklanır. Değirmenlik olarak ayrılanlar ise belli bir uyum içinde çalışan değirmenin öğütme sisteminde, taneden zerreye dönüşür. Öğütülmek üzere tahta ambara boşaltılan tahıllar, ambarın altındaki delikten ambar oluğuna dökülür, oluktan kayarak üst değirmen taşının boğazına akar. Tahılın, boğaza akışını ayarlamak için oluk ayar ipinden ve çakçaktan yararlanılır. Çakçak düzeneğinin bir ucu değirmen taşına sürtünürken, diğer ucu ambar oluğuna temas edip titreşim yaparak, tahıl tanelerinin akışını sağlar. Çıkan unun kalınlığı, taş aralığını açıp kapatmaya yarayan bir mekanizma ile ayarlanır. Öğütme sırasında, unun etrafa saçılmasını engellemek için taşın etrafına sadece un teknesine bakan yönü açık sac kasnak yerleştirilir.
    Günümüzde, geleneksel su değirmeni kültürünü yaşatan Yomra ilçesine bağlı Çamlıyurt, Kıratlı, Taşdelen, Çamlıca, İkisu, Kılıçlı, Özdil, Tepeköy ve Ocak mahallerinde, suyun ritmine ayak uydurarak taşları dönen değirmenler, geleneksel unun lezzetinden vaz geçemeyenlerin uğrak yeridir. Geçmişte, taşı döndürecek suyu olan her yerleşim yerinde görebildiğimiz değirmenler; köylerdeki nüfusun azalması ve mısır tarlalarının daralması nedeniyle tek tek yok olmaktadır.

Комментарии •